Saturday, October 28, 2006

bok,0025

insan hele bir yazmakistemeyedursun neler yazar insan.insaaan.insan.yazmayı çok ister ama yazamaz hani o zaman öldürüp kafa derisini yüzerler işte.

Wednesday, October 25, 2006

bakla

şimdi siteye(benimki lan,blog) girdim bi baktım da gerçekten küül bi themei var.adamlar yapmışlar yani.herhalde en çok kullanılan da bu.insan ilk görünce bunu kullanmak istiyor doğal olarak.ama bu themein bloğu yaparken direk burnunun içine sinsice sokuluşunu bilmiyor okur(okur kim lan,kimse okumuyo işte siktiriboktan yazını)off bu parantez içi sert oldu mına koyim.kendime gelemem bi süre.neyse(5-10 dakika dolaştım da geldim direk yazmıyorum o parantez içinden sonra).yani işte nebliim birisi baktığında bloğa kesin bunlar küül karanlık böyle yeni nesil issi bi yazı olacak.ya da uçan bomba(peki)nasıl yapılır temalı bişeyler de olabilir.bu dertten muzdarip olan bi ben diilim heralde.büyük ihtimalle çoğu adam yazılarını bu arkaplana uydurmak için yavaşça tarzlarnın değiştirmiştir.ama benim için öyle bişi yok.yani yazma ekranı beyazlı turunculu falan zevksize yakın bişey olduğundan daha rahat yazıyorum.çünkü ben bu tip bi ekrandan daha baskın olabilirim.ama diğeri etki altına alır beni.şaka lan şaka yok öyle bişi keşke yazma ekranı da onun gibi olsa hatta harfler gri falan olsun.severim ben.

Friday, October 13, 2006

denemeyi denerler

en deneme deneme bu.deneme dedim kendime kaç kere (off format istediğim gibi olmadı)
denedi yine o.hmm neyse.çok fazla denersem başıma kötü şeyler gelecek gibi hissediyorum.mide bulantısı,ürperme vs.adamlar onu bulmak için sınıflandırmışlar ayrı ayrı isim vermişler.ama öyle değil işte pek. hani onlar da var da(sınıflandırılanlar), bunun kelimesi yok daha.bin yıl daha şekillenmesini beklersek dilin,belki çıkar.ama bence yine sınıflandırılarak çıkar.yan, tam olarak o değil,çıkamaz,3 tane çıkar ama hiç biri benim o aradığım olmaz herhalde.ama farklı ruh haline girdiğinde (o da aşırı,ama öbür uç) her şeyin kelimesinin olmasını istiyorsun.teker teker.ama o zaman da o kadar ayrıntıya giremiyor dil,giremez de zaten.aşamalar kaydedilir,ama istediğim seviyeye gelmez.yani ikisinde de dil istediğini vermiyor sana.adamlar o yüzden bu kadar uğraşıyor kaç bin yıldır.ama alt bilinç o yani.belki de değildir alakası yoktur. ama aşırı durumlarda onun oluşmasının nedeni düşünceyi kelimeyle sistemlendirmeye beynin isyanı olabilir.böyle bir düşüncem vardı yazıya geçirmek istedim.yani kelime ve bazen şekil kullanmadan düşünmek istediğinde dil yabancı geliyor ama o sistemlendirme olmadığında düşüncenin en büyük bölümünü de elde edemezdin.zaten o aşırı durumlara çok zor kaçıyorsun,kaçmak istediğin anda da kaçamıyorsun.zor yani.ama o sistemi en fazla kullandığın zamanda,meşgul olduğun günlük hayatta en beklemediğin anda yetersiz kalıyor. yani ben bu dile şimdi bu kadar yüklendim, ibnelik yapmış olmadım mıioldum.gördüğü yerde döver mi beni,döver.dil abimiz aslında müthiş icatları olan,dünyanın nerdeyse en eğlenceli şeyidir.süper oyunları vardır.o dille ifade edemediğim düşünceleri var dediğin o beynin hiç bilmediğin yerlerini açar,şaşar kalırsın.

Friday, October 06, 2006

gert

sonra o zavallı halini düşündü ve baktı dvdye.dvd de dvd olsa hani.8.hohabulap dedi.tam olarak öyle ÖYLE olmasa da ona benzer bişeylerdi.sonra duırdu ve düşündü.neyi peki?tabii ki de düşünmeyi.ama düşünmek dışında hiçbişey düşünemeyeceğini bildiği için yere yattı ve kıvranmaya başladı.kıvrandı,kıvrandı.ağzından köpüklerin geleceği o kutsal anı bekledi. geldi tabii ki köpükler. onu bu özel anında asla yalnız bırakmazlardı.sonra o sızıyı hissetmeye çalıştı.tam şu sıralar gelmiş olması lazımdı.evet başında o müthiş his vardı ama kalp sızısı gelmemişti.yoksa?bişey mi olmuştu.eeh neyse siktiret deyip ayağa kalktı.isonra parmaklarını birbirine sertçe değdirip kaydırmasında oluşan sesler eşliğinde dans etti.sonra yazıya baktığında o büyünün kaybolduğunu hissetti.buna çok sinirlendi.ama çok.evet aynı şeyi düşünüyoruz büyü kaybolmamıştı, şiddetini maksimuım düzeye çıkarmaya başladı.büyü işte, ne de olsa ibne işi.ama şiddeti gerçekten aşırı bir düzeydeydi.sonra ayağı kaydı düştü.kafasını yere çarptı.ayin böyle bir muhteşemlikle sona ermişti.tabii ki de sevmediği yönü beyin hücreleriin ölmesiydi.onları çok seversi, her birine ayrı bir isim koymuştu. yalnız yere düştükten sonra hareketsiz yatıyordu.belki de ölmüştür.gaçalım.